18 Nisan 2014 Cuma

Parasız eğitim

Sene 2005'ti sanırım, orta bir deydim.Okulun son aylarıydı.Bahar kendini göstermiş,okulun her tarafı yeşildi.İnsanın ders işleyesi gelmiyordu.Zil çalmasını çalışkanından tembeline herkes bekliyordu.Kimisi kantine gidecek, kimisi dışarı çıkıp şişelerle futbol oynayacak,kimisi gezecekti.Benim derdim çok farklıydı, ben aşık olmuştum..
 Zil çalınca kapının önünde onun çıkmasını bekleyecektim.Her zamanki gibi kantine gidecekti.Bende peşinden gidecek, peçete yada su alacaktım.Param yoksa almadan geri dönecektim.Son 2 haftadır gözdeyle aramızda bunlar geçiyordu.Gizli bakışmalar,belli etmemeler birbirini kovalıyordu.Gözde'ye aşık olmuştum çünkü çok iyi basket oynuyordu ve Galatasaraylıydı.Bir kızda olması gereken en önemli iki özelliğe sahipti.Arada beraber basket oynuyorduk tabi kız diye bilerek yeniliyordum ona yoksa üçlüklerim çok iyidir. Bir kaç hafta daha böyle geçti okulun sonlarına yaklaşıyorduk.Bir gün güzel bir şey oldu ve onların sınıftan Merve diye bir arkadaşım yanıma geldi ve Gözdenin beni sevdiğini söyledi.O gün bayram tadında geçmişti. Benim de Gözdeyi sevdiğimi Merve'ye söyledim. Ama bu işler böyle olmuyormuş.Ona sen söyle dedi Merve.Çıkma teklifi etçen yani dedi.Önce çıkma teklifi nasıl edilir onu öğrenmeliydim bu konuda uzman Ahmet vardı bugüne kadar toplam 72 kızla çıktığını söylüyordu takdirlik adamdı ama dersleri kötüydü, düz geçmişti(siktirname) .ona gittim konuyu uzun uzun anlattım.Oda cesaretimi toplamam ve gidip "Benimle çıkar mısın ?" demem gerektiğini söyledi.Ertesi gün Gözdenin arkadaşları onu yalnız bırakmadılar gidip konuşamadım.Sonraki gün yalnız yakaladım.Kalem dondurmalardan yiyordu cam kenarında.önce naber diye sordum cevabını beklemeden yapıştırdım. Artık seni seviyorummu dedim benimle evlenir misin dedim hatırlamıyorum.Baya utanmıştı ama evet demişti.Daha sonra basket oynayalım mı dedim.Kendine hamburger ve kola aldı. Beraber basket sahasına gittik hamburgeri paylaştık ama başkasının ağzının değdiği şeyden içmiyordum, koladan içmedim.Daha sonra muhabbet ederek maç yaptık.aslında ona yenilecektim ama o kadar çok konuştuk ki istemeden yenmiştim onu.
Günler  beraber güzel geçiyordu derslerime bile çalışıyordum.Sene sonu geldiğinde yaz tatili  aklıma geldi yazın gözdeyi nasıl görecektim ? Bu can alıcı soru beni mafetmişti.Bir gün dahiyane bir plan kurdum, Gözde bizim mahallede oturuyordu fakat farklı servislerle gidiyorduk okula.Ben servisten indikten bir süre sonra onların servisi bizim oradan geçiyordu.Servisi takip edip evini öğrenecektim böylece yaz tatilinde onların sokağa gidip onu görebilecektim.Bir ara çok zeki olduğumu düşündüm,onun değil de benim okul birincisi olmam gerekiyordu.Kız arkadaşının senden üstün olması o zaman koyuyordu insana ama bazen de gururlanıyordum karne günü adı okunup plaket verilince işte bakın benim kız arkadaşım diyordum göğsümü gererek.
Tabi istediğim gibi olmadı gözde bizim mahallenin bir ucunda oturuyormuş ben öbür ucunda oturuyormuşum.yaklaşık 3 kilometre servisin peşinde koştum en sonunda bırakmak zorunda kaldım.Yaz tatilinde sabrederim diye düşündüm zaten bizde köye gidecektik, O da tatil için kim bilir nerelere gidecekti.Sene sonu geldi.Gözdenin takdir belgesi ve plaketiyle benim teşekkür belgem çok uyumlu olmasa da güzel ayrılmıştık.O gün gözdeyi son görüşümdü...

Tatil çok hızlı, sokakta top oynayarak geçmişti.Gözdeyi'de arada düşünüyordum aslında ama yapacak bir şey yoktu.Okul zamanı Gözdelerin evi arayıp babası çıkarsa kapatıyor ya da yanlış olmuş numarası yapıyordum.Annesi açarsa da Gözde'nin okul arkadaşı olduğumu dersle ilgili bir şey soracağımı söyleyip gözdeyi telefona alıyordum.O da haliyle kızıyordu bana.Yazın ortasında Gözdeleri arama fikri düştü içime ve aradım babası çıkar suratına kapatırım diye düşünmüştüm ama Şükran teyze telefondaydı.Her zaman ki yalanı.Dersle ilgili bir şey soracağımı söyledim.Şükran teyze ne dersi evladım yaz tatilindesiniz diye kızınca bir şey demeden telefonu kapattım kadıncağızın yüzüne.Bir dahada aramadım korkumdan.Okulların açılma zamanı gelmişti.Ben gözdeyi göreceğim için ilk günden saçlarımı jölelemeyi ihmal etmemiştim fakat o gün Gözde gelmemişti.Bir hafta oldu Gözde yine gelmedi. Gözdelerin sınıfa gidip sordum.Gözde kolej sınavlarını kazanmış ve bir kolejde burslu okumaya başlamıştı.İşte o gün basket oynamayı bırakmıştım belki şu anda NBA'de oynuyordum ya da basketboldan sıkılıp kendimi derslere vermiş  ÇMF'de değil de ODTÜ'de okuyordum.Bunlar Gözde yüzünden ürettiğim bahaneler olabilir ama yüzünü dahi hatırlamadığım o küçük kız bana tek bir şey öğretmişti ve ben hala onun öğrettiği şeyi parasız eğitimi savunuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder